Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erbil Aşkan: Gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden üretmek mümkün
Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile Healthy Life Gastronomy iş birliğiyle düzenlenen Gıda ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi sona erdi. Daha iyi bir gelecek için gıda sistemindeki ürünlerin hazırlık aşamasından sunumuna kadar tüm süreçte inovatif ve sürdürülebilir bir yaklaşımla ele alınmasının gereğinin vurgulandığı zirvede, Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erbil Aşkan “İnovatif gastronomide yenilikçi sunum anlayışı” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer alarak bu kapsamda yaptıkları çalışmaları aktardı.
25-26 Mart 2022 tarihlerinde İstanbul’da Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile Healthy Life Gastronomy’nin iş birliği ve Türkiye Aşçılar Federasyonunun (TAFED) uygulamalı gösterimleri ile zenginleşen Gıda ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi sona erdi. Sektör profesyonellerinin bir araya gelerek gıda tedariki, üretimi, dağıtımı ve sunumu sisteminin beslenme, çevre, doğa ve iklim sağlığı açısından geçirdiği olumlu dönüşüme dikkat çektiği zirvede, konuya dair tespit, değerlendirme ve öneriler aktarıldı. Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erbil Aşkan, “İnovatif gastronomide yenilikçi sunum anlayışı” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer alarak, HoReCa sektöründe üretimden tedarike verimli kaynak kullanımı hakkında değerli bilgiler verdi.
“Sorumlu üretim standartları geliştirerek, üretim döngümüz boyunca bu standartları uygulamaya özen gösteriyoruz”
Konuşmasında Bonna’nın yeme-içme deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla farklı ihtiyaçlara uygun kişiselleştirilmiş ürün ve çözümler sunan bir altyapı, etik iş birliği modeli ve “beraber büyümeye” dair inanç ile hizmet verdiğini ifade eden Erbil Aşkan, “Sektöre adım attığımız ilk günden bu yana sunduğumuz inovatif ürün ve hizmetlerle birlikte en iyi hammadde ve teknolojileri kullanmaya özen gösteriyor, üretimde verimli kaynak kullanımı sağlamayı önceliklerimiz arasına koyuyoruz” ifadelerini kullanarak şu sözleri kaydetti.
“Zanaattan sunum sanatına uzanan marka yolculuğumuz boyunca ulusal ve uluslararası alanda önemli tasarımcılarla çalıştık ve ezber bozan, sıra dışı tasarımlara, koleksiyonlara imza attık. Tüm bunları yaparken, her zaman doğaya ve yaşama saygılı üretimi benimsedik. Toplam kalite anlayışını, vazgeçilmez unsurumuz haline getirdik. Çevremize ve topluma karşı sorumlu üretim standartları geliştirerek, üretim döngümüz boyunca bu standartları uygulamaya özen gösteriyoruz. Bu standartlar kapsamında tüm birimlerde doğalgaz ve elektrik kullanımında sürekli tasarruf hedefliyor ve performans çıtamızı her geçen gün artırıyoruz. Atık yönetimine değer veriyor ve tedarik zinciri yönetiminde döngüselliği sağlıyoruz. Makinalarımızda yaptığımız düzenlemelerle %80 oranında elektrik tasarrufu elde ediyor, atık suyun %80’ini geri dönüştürülerek üretimde tekrar kullanılıyoruz. Ürünlerimizin paketlenmesinde kullanılan ambalaj malzemelerimizi dahi, geri dönüştürülmüş malzemeden üretiyoruz. Yeni nesil teknolojik sistemleri tesislerimize ve üretim süreçlerimize entegre etmeye devam ediyoruz. Geliştirdiğimiz projelerle de, çevreyi ve dünyayı korumaya ve sürdürülebilir üretimin önemine dikkat çekmeyi amaçlamaktayız.”
Prints by Bonna ile yaban hayatı için büyük bir adım
Geçtiğimiz aylarda global ölçekte son derece prestijli bir kuruluş olan, yeryüzünün en değerli yaşam alanları ile canlı türlerini koruyarak dünyada olumlu yönde bir değişim yaratmayı hedefleyen WWF-Türkiye ile bir araya gelerek yaban hayatı özelinde değerli bir iş birliğine imza attıklarını belirten Aşkan, “WWF-Türkiye iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Prints by Bonna koleksiyonumuzu temel amacımız, %100 geri dönüştürülmüş materyal kullanımıyla dünyadaki karbon ayak izimizi minimuma indirgemek ve yaşamı tehlike altında olan türlerin dünyada her geçen gün azalan izlerine dikkat çekmekti. İnsanlığın doğayla uyum içinde yaşadığı bir geleceğin kurulmasına katkıda bulunmanın yanı sıra sektörümüz ve tüketicilerimiz açısından farkındalık yaratmayı da önceliklerimiz arasına koyduk. Sürdürülebilir yaklaşımla, gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden üretmek mümkün” ifadelerini kullandı.
“Döngüsel ekonomik model maksimum değer yaratıyor”
Oturum boyunca sektörün geleceğine dair ilham veren mesajlar da ileten Erbil Aşkan, “Gastronomi ve sektörünün tüm dünyada yükselişte olup ciddi bir rekabet ortamı yarattığı bir dönemi deneyimlerken, sanayileşmenin olumsuz bir getirisi olarak giderek artan çevre sorunlarıyla da mücadele etmemiz gerekiyor. Halihazırdaki yaygın, sürdürülebilir olmayan ekonomik modele alternatif olarak ortaya konan, piyasalar, tüketiciler ve doğal kaynaklar arasındaki ilişkilere bakmanın yeni bir yolu alan döngüsel ekonomik model, kaynakları olabildiğince uzun bir süre koruyan, kullanım esnasında maksimum değer yaratan ve kullanım ömrü sonunda geri dönüştürerek materyal üreten sürdürülebilir bir model olarak tanımlanıyor. Sağlamlık, fonksiyonellik, fiyat performans, kalite gibi standartların yanı sıra inovasyon, sağlığa uygunluk, atık yönetimi ve güvenli tedarik gibi kavramlar tüm süreçleri şekillendiriyor. Bu da tüketicilerimizin pandemiyle birlikte artan farkındalıklarını pekiştirmek, faaliyetlerimizi sosyal ve çevresel sorumluluklarımızı yüklenerek yönetmek ve sektör paydaşları olarak bir paylaşım kültürü yaratarak konuyu top yekûn sahiplenmek, bugüne olduğu gibi geleceğe de sarılmak anlamına geliyor. Dolayısıyla tüm dünyanın içinde bulunduğu bu kritik zamanlarda daha iyi bir geleceğin nasıl inşa edilebileceğinin tartışılmasını son derece önemli buluyorum. Bu amaçla biz sektör temsilcilerini bir araya getiren, çözüm araçlarının geliştirilmesini teşvik eden Gıda ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi’nin hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.