Türkiye’nin ilk ve en büyük kahve festivali olan Türk Telekom Prime İstanbul Coffee Festival, 11. yılında yeniden Kadıköy’e döndü. 43 binden fazla ziyaretçi, 157 stand, 202 marka, 297 basın mensubu, 36 bin litre kahve suyu, 30 bin litreden fazla süt kullanımı, 143 bin kahve ikramı ve 18 canlı konserle festival, şehri dört gün boyunca kahve kokusu ve müzikle doldurdu.
Kahve tutkunları; 100’ün üzerinde farklı nitelikli çekirdekten baristaların demlediği çeşit çeşit kahveleri tattı, 202 markanın sunduğu farklı deneyimleri keşfetti, özel etkinliklere, tadımlara ve atölyelere katıldı. Festival sahnesinde ise Levent Yüksel, Madrigal, Ceza ve Haluk Levent gibi isimler binlerce kişiye coşku dolu anlar yaşattı.
Kahve, müzik ve sanatın iç içe geçtiği etkinlik, Kadıköy’ün kalbinde adeta bir şehir festivaline dönüştü. Levent Yüksel’in açılıştaki unutulmaz performansı, Madrigal’in genç enerjisi, Ceza’nın olağanüstü sahne şovu ve Haluk Levent’in kapanışta seyircilerin arasına inerek yarattığı müzik şöleniyle festival, kahve severlere bir kez daha gerçek bir festival deneyimi sundu.
Festival boyunca katılımcılar; üçüncü nesil kahve deneyimlerinden onlarca özel demleme atölyesine, 22 workshop, 12 seminerden yetenekli baristaların gösterilerine, hatta robot baristalara kadar dopdolu bir program yaşadılar. Öte yandan Ankara, İzmir, Gaziantep ve İstanbul elemeleri sonunda Dünyanın ilk Türk kahvesi düellosu olan ve Specialty Coffee Association (SCA) ‘nın gerçekleştirdiği yarışmada finale kalan yetenekli baristalar, İstanbul Coffee Festival sahnesinde kıyasıya yarıştı.
Tüm tadımların, ikramların ve etkinliklerin ücretsiz olduğu festival, sponsorların desteği ve tutarlı ücret politikası sayesinde 11 yıldır olduğu gibi kahve keyfini bir kez daha en yüksek noktaya taşıdı.
Dream Sales Machine Başkanı Alper Sesli, festivalin Kadıköy’e dönüşüne dair şunları söyledi:
“Festival yolculuğumuza, 2. yılındaki Haydarpaşa Garı’ndaki etkinlikten tam 8 yıl sonra yeniden Kadıköy’de devam etmek bizim için çok özel oldu. Yeni festival alanı, Metro ve Marmaray’ın neredeyse içine çıkması sayesinde Sabiha Gökçen’den Halkalı’ya kadar uzanan hat üzerinde tüm kahve severlere konforlu bir ulaşım imkânı sundu. Katılımcılardan gördüğümüz yoğun ilgi, festivalin ruhunu en güzel şekilde yansıttı. Bu yıl özellikle 43 bini aşkın ziyaretçi, 202 marka, 157 stant, 297 basın mensubu ve 18 canlı konser ile ulaştığımız rakamlar, festivalimizin büyüklüğünü ve etkisini ortaya koyuyor. Ayrıca 36 bin litre kahve suyu, 30 bin litreden fazla süt ve 143 bin kahve ikramı gibi istatistikler, kahvenin etrafında nasıl dev bir kültür oluştuğunu gözler önüne seriyor.
Kahve festivallerinin ülkemizdeki yaratıcısı ve öncüsü olarak etkinliğimiz, hem kahve endüstrisinin gelişimine katkı sağlamaya hem de sektörün en büyük buluşma noktası olmaya devam ediyor. Birçok yerel etkinliğe de öncülük eden bu festival yaklaşımı ve etkinlik sektöründeki 35 yıllık deneyimimizin getirdiği güç ve güvenle, inanılmaz bir kültür yaratmış olmaktan gurur duyuyoruz. İçerik formatı ve tüketici deneyim ekosistemiyle tüm dünyada tek örnek olmaktan da büyük bir gururun paydaşıyız. Dört gün boyunca Kadıköy’de yaşanan bu coşku, festivalin neden Türkiye’nin en sevilen ve sürdürülebilir etkinliklerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu yıl gördüğümüz muazzam ilgi, Kadıköy ile festival arasındaki bağı ne kadar güçlü kıldığımızı gösteriyor”