Restoran menüleri artık yalnızca yemek isimlerinden oluşan bir liste değil; misafirin işletmeyle kurduğu ilk bağ, deneyimin başladığı an. İşte tam bu noktada Foost, restoranların dijital dönüşümüne yön veren yenilikçi çözümüyle öne çıkıyor.
Foost’un hikâyesi, dünyanın gastronomi başkentlerinden biri olan New York’ta başladı. Michelin yıldızlı restoranlardan modern bistro ve brasserielere kadar pek çok prestijli mekân, menülerini sadece bir liste olmaktan çıkarıp müşterileriyle bağ kuran, satışları artıran güçlü bir araca dönüştürmek için Foost’u tercih etti. Bugün ise bu teknoloji, Türkiye’deki restoran, kafe ve otellere ulaşıyor ve kısa sürede sektörün dikkatini çekmeyi başarıyor.
Kağıt menülerin baskı maliyetleri, güncelleme gecikmeleri ve sınırlı görsel imkânları yerini Foost’un sunduğu hızlı ve esnek dijital çözümlere bırakıyor. Sadece sekiz dakikada dijitalleştirilebilen menüler, ChefAI teknolojisi sayesinde her yemek için en uygun eşleşmeleri sunuyor, böylece satışların önemli ölçüde artmasına katkı sağlıyor. Akıllı yorum filtreleme sistemi ise Google puanını yükselterek işletmenin dijital itibarını güçlendiriyor. Fiyat ve içerik değişikliklerinin saniyeler içinde yapılabildiği sistemde, yemekler yüksek çözünürlüklü fotoğraflar ve iştah kabartan videolarla sunularak müşterilerin ilgisini çekiyor.
Türkiye pazarına girişinin üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen Foost, şimdiden birçok işletme tarafından tercih edildi. Kullanıcılar için bu yalnızca bir menü değişikliği değil, aynı zamanda kârlılığı artıran, müşteri deneyimini güçlendiren ve marka imajını yukarı taşıyan stratejik bir yatırım anlamına geliyor.
Gastronomi dünyasında fark yaratmak isteyen işletmeler için Foost, bugünün ihtiyaçlarını karşılayan ve geleceğin beklentilerine şimdiden cevap veren bir çözüm olarak öne çıkıyor.
