Şarküteri et pazarının yön belirleyici firmalarından biri olan Başyazıcı’nın 3. nesil yönetici Murat Başyazıcıoğlu ile firmayı ve ürünlerini yakından tanıma fırsatı bulabileceğiniz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle bize biraz kendinizden ve Başyazıcı’nın hikâyesinden bahsedebilir misiniz?
Kayseri denince akla ilk pastırma gelir. Nesilden nesile, ustadan çırağa şehir ile adeta özdeşleşmesinin sebebi rutubetsiz iklimi, nitratlı suyu ve geleneksel çemenleme yöntemidir. Biz de Orta Asya’dan gelen atalarımızın bize miras bıraktığı önemli bir değeri yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. 1953 yılında pastırma imalat atölyesini kuran dedemiz Mahmut Başyazıcıoğlu ile hikâyemiz başladı. 70 yıllık et işleme deneyimi ile Anadolu’nun gücünü birleştirdik. Bugünün modern teknolojisi ile Başyazıcı ürün yelpazesini genişleterek ürünlerimizi ülkenin dört bir tarafına aralıksız ulaştırmaya devam ediyoruz. Ürünlerimizin odağında her zaman tüketicilerimizin sağlığı ve memnuniyeti oldu. Şarküteri ürünlerinde bizi farklı kılan en önemli faktörün “taze et” kullanımı olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle 3 nesildir Doğu Anadolu meralarında beslenen canlı hayvanları besi tesislerimizde ve kendi yöntemlerimiz ile uzun bir süre besliyoruz. Veteriner hekimlerimiz ve çiftliklerde çalışan onlarca emektarlarımız sayesinde sağlıklı ve verimli et tedarikini sağlamış oluyoruz. Aynı zamanda bu vesile ile hem Doğu Anadolu bölgesindeki hayvancılığı hem de iç Anadolu bölgesindeki bölge ekonomisini destekliyoruz.
Mevcut ürün gamınızdan ve yeni ürünlerinizden bahsedebilir misiniz? Horeca sektörünün ihtiyaçlarına hangi ürünler ile cevap veriyorsunuz?
Şarküteride ilkleri gerçekleştiren Başyazıcı tüketicileri; çemensiz pastırma, vakumlu pastırma ürünlerinin yanı sıra sucuk, kavurma, salam, jambon, füme grubu, döner ve mantı çeşitleri ile buluşturuyor. Coğrafi işaretli ürünlerimiz olan pastırma, sucuk ve mantı lokomotif ürünlerimizdendir. Tüketicilerin bir şarküteri firmasında aradıkları en önemli iki unsur şüphesiz ki; kalite ve güven.
Tüketiciler neden Başyazıcı markalı ürünleri tercih etmeli?
Kendi besi tesisimizde yetiştirdiğimiz hayvanların sağlıklı olmasına dikkat ederek tüm ürünlerimizde “taze et” kullanmamız ürünlerimize hem lezzet hem de dayanıklılık sağlamaktadır. Ürün izlenebilirlik sistemimiz, kalitemiz ve hijyen kuralları en üst seviyededir. Dolayısıyla tüketicilerimiz hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için en kaliteli et ürünlerimizi gönül rahatlığı ile tüketebilirler. Kalite ve gıda güvenliği ile sertifikalarımız her dönem denetime tabi bir şekilde sürekli günceldir. Ayrıca tüketiciler ürünü temsilen karşısında bir muhatap bulabildiği müşteri hizmet hattımız vardır.
Horeca sektörüne özel sunduğunuz avantajlar veya çalışmalar bulunuyor mu?
Horeca sektöründe genel olarak fiyat/performans ürünleri bu sektörün vazgeçilmez parolasıdır. Modern entegre et işletme tesisimiz sayesinde tüm ürünlerimiz kaliteyi günün en iyi ekonomik koşulları ve geniş ürün çeşitliliği ile sunmaktadır. Böylelikle Horeca sektörünün de vazgeçilmez markası olmayı hedeflemekteyiz.
Ar-Ge tarafında ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Kuru et, kekikli füme et, karabiberli füme et, baharat karışımlı füme et, kültürlü fermente sucuk ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Atıştırmalık yiyecek kategorisine yönelik ufak gramajlı ürünler konusunda çalışmalarımız mevcut. Vegan beslenenler için “vegan mantı” alternatiflerimiz bulunmaktadır.
Ürünleri tüketiciler ile nasıl buluşturuyorsunuz? Dağıtım kanallarınız nelerdir?
Biz bu buluşmaya Başyazıcı değer zinciri diyoruz. Sofraların vazgeçilmez tatları olmak için değer zincirinde yer alan her paydaş adına en iyiyi olmayı hedefliyoruz. Modern Entegre Et İşleme Tesisimizin tedarikçi, ürün-hizmet ve lojistik seçimlerinde ise tedarik zincirinde güven rehberi kriterleri uygulanmaktadır. Bu kriterler doğrultusunda ürünlerimizi en iyi koşullarda tüketicilerimize ulaştırıyoruz.
Son olarak gelecek dönem planlarınızı öğrenebilir miyiz?
Markamızın Avrupa ve Amerika tescillerini almış bulunsak da ihracat engellerine takılıyoruz. Pastırma birçok ülkede farklı isimler ve yöntemler ile yapılmakta fakat benzer lezzetlere ulaşmak mümkün değildir. Geleneksel yöntemlerimiz ile 70 yıldır yaptığımız pastırmayı yakınımızda bulunan Orta Doğu ülkelerinden başlamak üzere “Türk Pastırması” olarak pazarlamak ve ulaşılabilir hale getirmek istiyoruz. Önümüzdeki sene çevreye duyarlı ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak adına, karbon salınımının azalmasını sağlayan çiftliğimizde bulunan biyogaz tesisimizin çıktısı olan organik gübreler ile kendi yemlerimizin bazılarını üretme imkanı bularak, tam entegre üretim tesisi olmayı hedefliyoruz.