“Marka Kimliği Doğru İletişimle Hayat Bulur”

“Marka Kimliği Doğru İletişimle Hayat Bulur”

Profesyonel mutfakların kalbini kuran İnoksan, yalnızca ekipman üretmekle kalmıyor; şeflerin ilhamıyla gelişen, teknolojiyi kullanıcı dostu çözümlerle buluşturan projelere imza atıyor. Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Emine Gürcan, markanın sahicilikten beslenen iletişim stratejisini, satış sonrası güven anlayışını ve Horeca sektörüne sunduğu yenilikçi çözümleri bizimle paylaştı.

Öncelikle sizi ve İnoksan’ı kısaca tanıyabilir miyiz? 40 yılı aşkın süredir sektörün öncü markalarından biri olan İnoksan, bugün hangi alanlarda faaliyet gösteriyor? Sizin şirketteki sorumluluk alanlarınız neler?

İnoksan, 1980’den bu yana profesyonel mutfakların “kalbini” kuran bir marka. 40 yılı aşkın bir süredir yalnızca mutfak ekipmanı üretmekle kalmıyor, aynı zamanda profesyonel mutfakların tüm sürecini uçtan uca tasarlayıp hayata geçiriyoruz.

Ben kurumsal iletişim tarafında, markamızın hikayesini doğru ve içten bir dille anlatmaktan, medya ve dijital kanallarda görünürlüğümüzü güçlendirmekten ve paydaşlarımızla sıcak bağlar kurmaktan sorumluyum. Marka değerlerimizi sahadan ekrana, üretim hattından fuar alanına kadar her noktada yansıtmak için çalışıyorum. Bizim işimiz sadece anlatmak değil, aynı zamanda temas kurmak ve hissettirmek. İletişim stratejilerimizi oluştururken yalnızca görünür olmayı değil, anlamlı bir etki yaratmayı hedefliyorum. Bu yüzden her kampanyada; doğru tonu, doğru kanalı ve doğru zamanı yakalamaya özen gösteriyorum. İçeriklerin sadece bilgilendirici değil, ilham verici ve markamızla duygusal bağ kurduracak nitelikte olmasına özellikle dikkat ediyorum.

İnoksan olarak marka kimliğinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Bugünkü iletişim stratejilerinizde öne çıkan değerler neler?

İnoksan, sadece profesyonel mutfak ekipmanları üreten bir marka değil; mutfağın ruhunu anlayan, sektörün gelişimine katkı sunan ve uzun soluklu iş birlikleri kuran bir çözüm ortağı. Marka kimliğimizin temelinde güvenilirlik, yenilikçilik ve sadelik var.

İletişim tarafında ise bu değerleri sahici bir dille anlatmaya çalışıyoruz. Kullanıcının içgörüsünü anlayan, çözüm odaklı ve deneyimden beslenen bir anlatım dili tercih ediyoruz. Bizi tanıyan herkes şunu söyler: “İnoksan ne yapıyorsa, özüyle yapar.”

Dijital iletişimde nasıl bir yol izliyorsunuz? Sosyal medya, içerik pazarlaması ve dijital PR açısından hangi alanlara ağırlık veriyorsunuz?

İçeriğin sadece görünür olmak için değil, değer yaratmak için üretilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden dijital iletişimde bilgi + his dengesi bizim için çok önemli.

Sosyal medyada şef odaklı içerikler, ürün kullanım videoları, kısa ilham verici hikâyeler ve çözüm anlatan içerikler kurguluyoruz. Dijital PR tarafında ise medya görünürlüğünü artırırken aynı zamanda markamızın uzmanlığını ve sektördeki liderliğini de vurgulayan içeriklere odaklanıyoruz. Her platforma özel dil geliştirerek çok kanallı ve tutarlı bir iletişim inşa ediyoruz.

İletişim dilinizde sadelik ve sahicilik ön planda. Bu tercihin arkasındaki yaklaşım nedir?

İletişimde samimiyetin dönüştürücü bir gücü olduğuna inanıyorum. İnsanlar artık yalnızca teknik bilgi değil, anlamlı bağ kurabilecekleri mesajlar arıyor. Bu yüzden İnoksan’ın iletişim dilinde karmaşadan uzak, doğrudan ve güven veren bir ton kullanmaya özen gösteriyoruz.

Her kelimenin markayı temsil ettiğini bilerek, içeriklerimizde hem bilgilendiren hem hissettiren bir anlatım tercih ediyoruz. Tıpkı iyi bir mutfağın sade ama güçlü dokunuşlarla fark yaratması gibi, biz de iletişimde aynı yaklaşımı benimsiyoruz.

Şeflerin ihtiyaçları yıllar içinde değişti. İnoksan olarak ürün geliştirme sürecinizde şeflerden nasıl bir destek alıyorsunuz?

Bizce en iyi ürün, mutfağı en iyi bilenlerle birlikte tasarlanır. Şeflerle sürekli yan yanayız, demo mutfaklarımızda denemeler yapıyor, sahada kullanım alışkanlıklarını gözlemliyor, “keşke şöyle olsa” dedikleri her notu Ar-Ge masasına taşıyoruz. Bu sayede sadece teknik olarak güçlü değil; kolay temizlenen, pratik, estetik ve eli mutfağa yakışan çözümler geliştiriyoruz. Özetle, şefler ilham veriyor; biz o ilhamı ürüne dönüştürüyoruz. Bu noktada, şeflerle olan yakın bağımızı sadece ürün geliştirme değil, içerik ve marka iletişiminde de avantaja dönüştürüyoruz. Şef odaklı içerikler, sosyal medya projeleri ve deneyim odaklı tanıtımlar, markamıza gerçek kullanıcı güveniyle katkı sağlıyor.

İnosmart, İnoksan’ın akıllı teknolojiyle geliştirdiği önemli ürün gruplarından biri. Diğer endüstriyel fırınlardan farkı nedir? Şeflere nasıl avantaj sağlıyor?

İnosmart’ta odağımız üç şey: tasarruf, hız ve rahatlık. Kullanıcı dostu pratik ara yüzü ve tek tuşla 5 farklı pişirim modu sayesinde şefin işini hafifletiyor; her tabakta aynı kaliteyi yakalamayı kolaylaştırıyoruz. Sonuç olarak daha az stres, daha çok standart, daha çok lezzet. Pazarlama tarafında ise İnosmart’ı sadece bir ürün değil, bir “mutfak partneri” olarak konumlandırıyoruz. Bu farkı göstermek için içerik pazarlamasından deneyim bazlı etkinliklere kadar çok kanallı bir iletişim dili benimsiyoruz. İnosmart artık bir teknoloji vitrini haline geldi.

Horeca sektörüne yönelik projelerde ilk temastan anahtar teslimine kadar nasıl ilerliyorsunuz?

Önce iyi dinliyoruz. Mekânı, menüyü, günlük yoğunluğu ve beklentileri birlikte konuşuyoruz. Sonra projelendirme ekibimiz yerleşim, akış ve verimlilik kurgusunu çıkarıyor. Üretim ve montaj aşamalarında randevulu, şeffaf bir planla ilerliyoruz. Teslimde ekipmanı devreye alıp eğitim veriyoruz; arkasından da “yanınızdayız” diyerek düzenli bakım ve destekle süreci sürdürüyoruz. Bizim için proje, imzayla bitmiyor; mutfak nefes aldığı sürece ortaklığımız devam ediyor. Biz pazarlama tarafında, bu süreci müşterinin gözünden anlatan içerikler üretmeye, müşteri hikâyeleri ve referans projelerle sektördeki güveni pekiştirmeye odaklanıyoruz. Satıştan sonraki memnuniyet, en güçlü pazarlama aracımız haline geliyor.


Satış sonrası hizmetlerde İnoksan nasıl bir güvence sunuyor? Garanti, servis, yedek parça ve kullanıcı eğitimi tarafında nasıl çalışıyorsunuz?

Profesyonel mutfakta zaman altın değerinde. Bu yüzden yaygın servis ağımızla hızlı müdahale, önleyici bakım hizmetleri sunuyoruz. Kullanıcı eğitimleriyle ekipmanın tüm gücünü ilk günden itibaren ortaya çıkarıyor, performansın sürekliliğini sağlıyoruz. Marka iletişiminde satış sonrası hizmetin gücünü mutlaka vurguluyoruz. Çünkü güven algısını uzun vadeli oluşturmanın yolu, yalnızca ilk satıştan değil, satıştan sonra da yanında olduğunuzu göstermekten geçiyor. Bizim için bu, itibar pazarlamasının temelidir. Kısacası sözümüz şu: “Mutfakta hayat hiç durmasın.”

Yakında Horeca’ya yönelik yeni ürünler olacak mı?

Verimliliği ve sürdürülebilirliği artıran, dijital takibi kolaylaştıran ve mutfak akışına hız katan çözümler için Ar-Ge ekibimiz çalışıyor. Amacımız, her ölçekten işletmeye “tam da bize göre” dedirtecek seçenekler sunmak. Yeni ürünlerimizi pazara sunarken, sadece teknik özelliklerle değil; kullanıcı deneyimi, estetik ve operasyonel faydayı merkeze alan lansman kurgularıyla tanıtmayı planlıyoruz. Her yeni ürün, markamızın geleceğini yeniden tarif etme fırsatıdır. Bu yüzden lansmanları salt tanıtım değil, birer “hikâye” olarak ele alıyoruz.

www.inoksan.com