Hayata geçirdikleri projeler ile Horeca sektörünün mimari anlamda başarılı yardımcılarından olan biri olan Sakura Mimarlık’ın İç Mimarları Sema Yazıcı ve Yadigar Tanrıverdi ile markanın konsept sürecinden bahsederken aynı zamanda sektör ile alakalı izlenimlerinden de bahsettik.
Sizleri ve mimarlık ofisinizi kısa tanıyabilir miyiz? Daha çok nasıl projelere odaklanıyorsunuz?
Biz; Sema Yazıcı ve Yadigar Tanrıverdi iç mimar kız kardeşleriz. Uzun yıllar kurumsal hayatta çalıştıktan sonra kendi markamızı oluşturmaya karar verdik ve Sakura Mimarlık’ı kurduk. Firmamız iç mimarinin dokunduğu her alanda tasarım, proje yönetimi ve uygulama hizmeti veriyor. Konut, yeme içme sektörü, ticari alanlar ağırlıklı hizmet verdiğimiz projeler arasında. Mimari projelerimizin yanı sıra geçen sene firmamıza “Styling” hizmeti verdiğimiz Sakura Konsept markasını da dahil ettik. Böylece iç mimarinin son dokunuşları olan aksesuar, özel dekoratif ürünler ve butik mobilyalar ile daha bütünsel bir yaklaşım ile hizmet vermeye başladık.
Karar verilecek konsept için yatırımcı ve mimar açısından süreç biraz sancılı olabiliyor. Sizde bu süreç nasıl ilerliyor?
Konsept aşaması bizim işimizin temel taşı. İşlevsellik, estetik, son kullanıcı memnuniyeti hepsi genel konsept çatısı altında birleşiyor. Dolayısıyla bu süreç mekânın kullanım amacından başlayarak, burada bulunan insanların yaşam konforuna kadar her detayı kurgulayarak geçiyor. Tasarımını yaptığımız proje konut ise; binanın yapısal özellikleri ile burada yaşayacak ailenin alışkanlıkları, standartları ve hatta hobilerini düşünüp onların hayatlarına dokunacak yaşam alanlarını kurguluyoruz. Eğer projemizde bir restoran konsepti yapacaksak, mutfağından servis vereceği müşteri kitlesine hatta bulunduğu lokasyona kadar her detayı düşünüp yatırımcı için en verimli çözümleri sunuyoruz.
Horeca sektöründe estetik ile birlikte mekânın işlevselliği de en önemli hususlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Yatırımcılar genellikle işin maddi ve estetik tarafını düşünürken işlevsellik olgusunu gözden kaçırabiliyorlar. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
İşlevsellik bizim için estetik ile ayrılmaz bir bütün. Bitirdiğiniz bir restoran projesini istediğiniz kadar güzel ve şık yapın, müşteriye yemeği zamanında ikram edecek mutfak kapasiteniz yoksa yatırımınız amacınıza ulaşmaz. Dolayısıyla projenin ilk aşamasından başlayarak deneyim ve bilgi birikimimiz ile gerektiğinde konusunda uzman ekiplerden de teknik destek alarak anahtar teslimine kadar her detayı kurguluyoruz. Bu noktada yatırımcının çalıştığı mimar ve iç mimara güvenmesi iş akışını olumlu yönde etkiliyor.
Projelerdeki mutfak tasarımında şeflerle veya endüstriye mutfak firmalarıyla iş birliğiniz yapıyor musunuz?
Şefler ve Endüstriyel Mutfak firmaları bizim projelerimizdeki en önemli çözüm ortaklarımız. Tasarımın ilk aşamasından işletmenin açılış sürecine kadar mekânın teknik ve işlevsel konularını birlikte çözümlüyoruz.
Horeca kanalında bir işletme açmak isteyen yatırımcı neden Sakura Mimarlık’ı tercih etmeli?
Sakura Mimarlık kurulduğu ilk günden itibaren tasarım odaklı bir firma olarak kuruldu. Bizim hedefimiz daima insanların hayatına dokunan, yaşam alanlarını güzelleştiren projeler yapmak oldu. Hayata geçirdiğimiz her projede mutlaka sanattan ve doğadan bir dokunuş vardır. Bu bazen çok ünlü bir ressamın eseri bazen de bir üniversite öğrencisinin duvar grafitisi olabilir. Bütçe ve popülariteden ziyade bizim için mekânın gereksinimi ve o dokunuşun projeye kattığı anlam daha değerlidir. Biz hayali gerçeğe dönüştüren bir süreci yönetiyoruz. Bu yolculukta hem mimari hem psikolojik hem de finansal aşamalar var. Dolayısıyla bu adımlarda ben ya da Yadigar Hanım her zaman müşterilerimiz ile bire bir iletişim halinde oluyoruz. Bu yüzdendir ki iş amaçlı tanıştığımız birçok kişi zamanla arkadaşlarımız, dostlarımız oldu.
Ülkemizdeki gastronomi alanında mimari trend ve yaklaşımlar hakkında ne söylemek istersiniz?
Ülkemizde gastronomi alanında çok başarılı yatırımlar yapılıyor. Hatta bu başarılarımız uluslararası ödüller ile de destekleniyor. Mimari yaklaşımlar bu alanların ilk göze çarpan ve davetkar olan bölümü. Dolayısıyla kullanılan malzemeler, renkler, mobilyalar dekorasyonun dışına çıkarak bir bütünün parçası haline geliyor. Yani mekanlar artık farklı konseptleri ile misafirlerine özel deneyimler kazandırıyor. Siz bir restoranda sadece yemek yemiyor mimarisiyle, peyzajı , müziği ve hatta kokusu ile bir kültürü yaşayabiliyorsunuz.
Horeca Mailing Gazete okuyucuları ile paylaşabileceğinizgerçekleşenveyaüzerinde çalıştığınız heyecan verici bir proje var mıdır?
Moskova’da gerçekleştirdiğimiz “Chef Amazonia” Restaurant bizim için heyecan verici bir projeydi. Projede kullanılan birçok malzeme Türkiye’den seçildi ve mobilyalar özel olarak üretildi. Konsept çalışmasında bitkilendirmesinden aksesuarına, duvar kağıdından art work çalışmalarına kadar her detay konsepte uygun tasarlandı. Uluslararası projelerde yer almak bizim için daima keyifli ve gurur verici.