Kayra Yemek Sanayi çatısı altında doğan ve Dream Sauce markasıyla sektördeki konumunu güçlendiren Kayfood, yenilikçi tatlarıyla kısa sürede dikkat çekti. Hijyen, kalite ve sürdürülebilir üretimi merkeze alan şirket, global pazarda Dream Sauce’u Türk gıda sektörünün güçlü temsilcisi haline getirmeyi hedefliyor. Markanın yükselişini ve gelecek vizyonunu Kayfood CEO’su Tayfun Kurdal ile konuştuk.
Markanızın ortaya çıkış hikâyesini ve sizin iş hayatındaki yolculuğunuzu, markanızı yaratma hikâyenizi ve süreçleri HM Gazete okuyucuları için kısaca özetleyebilir misiniz?
Kayfood Gıda, gıda sektöründeki yıllara dayanan tecrübemizi ve kaliteli üretime olan inancımızı bir araya getirerek 2020 yılında kurduğumuz bir girişim. Markamız Dream Sauce ise, sos üretimi alanındaki yenilikçi yaklaşımımızın bir yansıması olarak doğdu. İş hayatındaki yolculuğumuzda her zaman kalite, hijyen ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuk. Bu prensiplerle yola çıktık ve kısa sürede hem Türkiye pazarında hem de ihracat alanında kendimize yer edinmeye başladık.
2025 yılının ilk yarısı itibariyle, Bursa Karacabey’de faaliyete geçecek yeni üretim tesisimizle birlikte üretim kapasitemizi artırarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Modern hatlarla donatılmış fabrikamız, teknolojiyi kaliteyle buluşturduğumuz bir merkez haline gelmektedir. Gelecekte sadece bir sos üreticisi olarak değil, aynı zamanda lezzet konusunda ilham veren bir marka olarak anılmak istiyoruz.
Kayra Yemek Sanayi, bir yemek üretim firması olarak yola çıktı ancak bugün Dream Sauce markasıyla sektördeki konumunu farklı bir boyuta taşıdı. Bu markanın doğuş hikâyesi nedir? Ürün gamınızı bu şekilde çeşitlendirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Kayra Yemek Sanayi, geleneksel lezzetleri modern üretim teknikleriyle buluşturan bir anlayışla kurulmuş, yüksek kapasiteye sahip bir yemek üretim firmasıdır. 35 bin kişilik üretim kapasitesiyle, ileri teknolojilere sahip ekipmanlar ve modern üretim hatlarıyla hizmet veren tesisimiz, gıda güvenliği ve hijyen konularında tüm ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak faaliyet göstermektedir. Sahip olduğumuz kalite belgeleri ve hijyen sertifikalarıyla yalnızca lezzet değil, aynı zamanda güven üretmeyi de ilke edindik.
Bu sağlam altyapı ve üretim tecrübesi, bizi daha fazlasını yapma konusunda motive etti. Yalnızca yemek üretimiyle sınırlı kalmak istemedik; sektöre yeni bir soluk getirecek, farklı damak zevklerine hitap edecek bir ürün gamı geliştirme fikri böylece ortaya çıktı. Bu vizyonla, 2020 yılında Kayfood markası altında Dream Sauce’u hayata geçirdik.
Dream Sauce markası, bu vizyonun ilk somut adımı oldu. Modern mutfakların ihtiyaçlarını karşılayan, hem yerel damak zevkine hitap eden hem de global pazarlarda rekabet edebilecek soslar üretmek amacıyla hayata geçti. Tüketicinin yenilik arayışı ve farklı tatlara olan ilgisi Dream Sauce’un temel motivasyonunu oluşturdu. Sadece bir üretici olmakla yetinmeyip, farklı tüketici segmentlerine hitap eden bir marka yaratarak sektörde kalıcı bir edinmek istiyoruz.
Türkiye’den Avrupa pazarına açılmak kolay bir karar değil ama siz bu yola güçlü bir şekilde adım attınız. Şu anda üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? 2025 yılı için ihracat hedefleriniz neler?
Türkiye’den Avrupa pazarına açılmak gerçekten kolay bir karar değil; zira rekabetin çok yoğun olduğu, kalite ve mevzuat standartlarının son derece yüksek olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Ancak biz Kayfood olarak kuruluşumuzdan itibaren bu hedefe odaklanarak yola çıktık. Ürünlerimizi uluslararası kalite standartlarına göre geliştirip, üretim süreçlerimizi BRCGS ve Helal sertifikamız ile güvence altına alarak bu pazarlara güçlü bir giriş yapmayı başardık.
Şu an itibariyle üretimimizin yaklaşık %10’unu ihraç ediyoruz. Bu oran henüz yolun başında olan bir firma için umut verici. 2025 yılı için ihracat hedefimizi ciromuzun en az %25’ine ulaşacak şekilde belirledik. Özellikle Avrupa başta olmak üzere, Orta Doğu ve Amerika pazarlarında aktif olarak büyümeyi ve Dream Sauce markamızı global düzeyde bilinir bir konuma taşımayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda hem yeni distribütörlük anlaşmaları hem de yurt dışı fuar katılımları gibi stratejik adımlar atmaya devam ediyoruz. Bizim için ihracat, sadece bir satış kanalı değil; aynı zamanda Türk gıda sektörünü dünyaya tanıtmak adına önemli bir misyon.
Horeca sektöründe ürün kalitesi sadece lezzetle değil, hijyen ve güvenilirlikle de ölçülüyor. Bir üretici olarak bu beklentileri karşılamak adına olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Horeca sektörüne hizmet veren bir üretici olarak bizim için kalite; sadece ürünün lezzetiyle değil, hammaddesinden üretim sürecine, lojistikten son tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm aşamalarda sağlanan güvenle ölçülür. Bu noktada bizim için üç temel ilke olmazsa olmazdır: gıda güvenliği, sürdürülebilir kalite yönetimi ve izlenebilirlik.
Kayfood olarak tüm üretim süreçlerimizi uluslararası kabul görmüş BRCGS Gıda Güvenliği Standardı’na göre yürütüyoruz. Ayrıca Helal Sertifikası ile dini hassasiyetlere uygun üretim yaptığımızı da belgeliyoruz. Tüm hammaddelerimizi güvenilir tedarikçilerden temin ediyor, üretimin her aşamasını detaylı kontrol sistemleriyle takip ediyoruz.
Hijyen konusunda ise personel eğitimlerinden üretim ekipmanlarına kadar hiçbir detayı şansa bırakmıyoruz. Tesisimizde periyodik denetimler uygulanmakta. Bu yaklaşımımız sayesinde ürünlerimiz sadece lezzet açısından değil, güven açısından da tercih ediliyor.
Kayfood olarak sektördeki değişen ihtiyaçlara yanıt vermek için hangi yenilikçi projeler ve ürünler üzerinde çalışıyorsunuz? Gelecek dönem planlarınızı HM Gazete okuyucularımız için anlatabilir misiniz?
Kayfood olarak gıda sektörünün sürekli değişen dinamiklerini yakından takip ediyor, sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına da yanıt verecek çözümler üretmeye odaklanıyoruz. Tüketici eğilimlerinde sağlıklı, pratik ve fonksiyonel ürünlere yönelik artan talep bizim Ar-Ge süreçlerimizi de şekillendiriyor.
Bu doğrultuda üzerinde çalıştığımız projeler arasında katkı maddesi içermeyen, doğal içeriklerle formüle edilmiş soslar yer alıyor. Horeca kanalı için ise daha uzun raf ömrüne sahip, operasyonel verimlilik sağlayan büyük hacimli ambalaj çözümleri üzerine çalışmalar yürütüyoruz.
Gelecek dönem planlarımız arasında ihracat ağımızı genişletmek ve yeni coğrafyalarda marka bilinirliğimizi artırmak yer alıyor. Ayrıca 2025 yılı itibarıyla yeni fabrikamız ve bir üretim hattı yatırımıyla kapasitemizi büyütmeyi hedefliyoruz.
