Mutfak, sofra ve ev tekstili kategorilerinde katma değerli fikirler geliştirerek, insanların sevdikleriyle paylaşmaya değer bulduğu anların bir parçası olan Karaca, sektörde 15 markası ile var olmaya devam ediyor. Karaca Kurumsal İletişim Direktörü Seray Anıl ile Karaca’nın bugüne kadarki gelişim süreci hakkında konuştuk.
Röportajımıza başlamadan önce biraz hikayenizden ve sektörde 15 marka ile var olan Karaca’nın gelişim süreçlerinden bahsedebilir misiniz?
Karaca’nın hikayesi, 1973 yılında İstanbul Süleymaniye’de küçük bir cam atölyesinde, cam ürünlerinin üzerine desenler yaparak başladı. Karaca Züccaciye adıyla faaliyete geçen bu küçük işletme, yalnızca Arif, Muzaffer, Sami ve Rahmi Karaca olmak üzere 4 kardeşin emeğiyle yola koyulmuştu. Bu mütevazı başlangıç, bugün dünya çapında züccaciye, küçük elektrikli ev aletleri ve ev tekstili alanlarında faaliyet gösteren bir şirketler grubuna dönüşmemizin temelini oluşturdu. Bugün, 51 yıllık köklü bir geçmişe sahip olarak ev ve mutfak ürünleri sektöründe, yemek takımlarından küçük ev aletlerine kadar 140 kategoride 10.000’i aşkın ürün sunan bir marka haline geldik. Karaca, yıllar içerisinde ürün yelpazesini genişleterek, sofradan mutfağa, oradan ev tekstiline ve dekorasyona kadar ev yaşamına dair kapsamlı bir koleksiyon sunmaya odaklandı.
Zamanla grubumuz, sadece ana markamız olan Karaca’yı değil, aynı zamanda sektörün önde gelen diğer markalarını da bünyesine kattı. Emsan, mutfak ürünleri alanındaki gücüyle, Jumbo sofra ve mutfak ürünlerinde üst segment bir seçenek olarak öne çıkarken, Cook Plus küçük ev aletlerinde kullanıcı dostu çözümler sunuyor. Kaşmir Halı ve Homend gibi markalarımız, dekorasyon ve ev teknolojileri alanında farklı tüketici ihtiyaçlarına cevap veriyor. Nautica Home ve Weimar Porzellan gibi uluslararası markalar da Karaca ailesine katılarak global pazardaki varlığımızı güçlendirdi. Bu genişleme sürecinde, Pera Bulvarı gibi konsept mağazalar ve dijital kanalları devreye sokarak tüketicilerimizle daha yakın bir ilişki kurmayı başardık.
Günümüzde 15 markamız ve geniş ürün yelpazemizle 48 ülkede faaliyet gösteriyor; 576 mağaza, 2.000’den fazla satış noktası ve 14 ülkede e-ticaret faaliyetlerimizle dünya çapında hizmet veriyoruz. Sektörde 50 yılı aşkın bir deneyimle, “Paylaşacağımız Çok Şey Var” mottosunu benimseyerek, hem Türkiye’de hem de global pazarda bir lider olarak büyümeye devam ediyoruz.
Sofra, mutfak ve ev-yaşam kategorilerinde katma-değerli ürün ve hizmetleri, yenilikçi ve sürdürülebilir yöntemlerle tüketicilere sunduğunuzu görüyoruz. Peki Horeca alanına yönelik sunduğunuz ürün/hizmetleriniz hakkında da HM Gazete okuyucularımız için bilgi verebilir misiniz?
Karaca markası olarak Horeca alanında doğrudan hizmet sunmasak da, grup şirketlerimizden Jumbo bu alanda geniş bir ürün yelpazesi ile öne çıkıyor. Jumbo, otel, restoran ve kafelere yönelik özel sofra ve mutfak çözümleri sunarak Horeca sektörünün ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Jumbo, Horeca sektörüne özel dayanıklı, yüksek kaliteli sofra takımları, çatal-bıçak setleri ve sunum ekipmanlarıyla otel, restoran ve kafelerin ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı çözümler sunuyor. Bu ürünler, Jumbo’nun estetik ve işlevselliği buluşturan tasarım vizyonuyla profesyonel mutfaklarda tercih ediliyor.
100. Yıl Şerefine çıkarttığınız Cumhuriyet Yüzyılı Koleksiyonu çok dikkat çekti. Bizlere kısaca bu koleksiyonun hikayesini ve koleksiyonu anlatabilir misiniz?
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamak amacıyla hazırladığımız Cumhuriyet Yüzyılı Koleksiyonu’nun arkasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün değerlerini yaşatma arzusu yatıyor. Bu özel koleksiyonu tasarlarken, Atatürk’ün konakladığı otellerde ve farklı şehirlerdeki müzelerde, onun sofra tercihlerini ve şıklık anlayışını keşfetmek üzere iki yıllık bir araştırma yürüttük. Bu süreçte, Atatürk için tasarlanan GMK inisiyalli kahve fincanı, kumaş peçete ve yüzük gibi ikonik parçalarla karşılaştık. Bu mirastan ilham alarak hazırlanan Cumhuriyet Yüzyılı Koleksiyonu, geçmişin değerlerini günümüz sofralarına taşıyor ve Cumhuriyet ruhunu her sofrada yeniden yaşatmayı amaçlıyor.
15 farklı marka, 10.000’den fazla ürün gamıyla, 500’den fazla mağazanız ile 48 farklı ülkede sektöre yön verdiğinizi görüyoruz. Bugün geldiğiniz noktada Karaca’da neleri başardığınızı düşünüyorsunuz?
Yıllar içinde ekonomik ve toplumsal dönüşümlerle birlikte birçok yeni ürün ve markanın gelişimi hızlanırken, tüketicilerin marka bilinci de arttı. Karaca olarak, bu değişimin her aşamasında yenilikçi bir vizyonla hareket ederek hem inovatif yatırımlar yaptık hem de ev yaşamına dair geniş bir ürün yelpazesi oluşturduk. Vizyonumuzu, ürünlerimizi ve müşteri beklentilerini her zaman dinamik tutarak, sektörde değer odaklı farklılıklar yarattık. Bu süreçte müşteri odaklı yaklaşımımız, markamızın başarısının temelini oluşturdu. Günümüzde müşteri beklentilerinin hızla değişmesi, sektörde öne çıkabilmek için yalnızca müşteriyi anlamanın ötesine geçmeyi gerektiriyor. Bu hızlı değişime ayak uydurmak için gelişmiş veri tabanlarımız ve yaratıcı ürün geliştirme atölyelerimizle çalışıyoruz. Bu altyapımız, bize yalnızca trendleri yakalamayı değil, aynı zamanda sektörde yeni trendler yaratmayı sağlıyor. Ürünlerimizi Karaca severlerin yaşam tarzına ve beklentilerine en uygun şekilde tasarlıyor; ev ve yaşam alanlarında fark yaratan, yüksek kaliteli çözümler sunarak onların ihtiyaçlarına birebir dokunmayı hedefliyoruz.
‘’Değer Katmak Doğamızda Var’’ mottosuyla 2030’a kadar kullandığınız tüm elektrik enerjisini yenilenebilir ve tüm ürün kutularınızı sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi planlıyorsunuz. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik açısından yaptığınız çalışmaları HM Gazete okuyucularımız için daha detaylı anlatabilir misiniz?
“Değer Katmak Doğamızda Var” mottosuyla yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışmaları, Karaca’nın gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonunun temelini oluşturuyor. 2030 yılına kadar tüm operasyonlarımızda yenilenebilir enerjiye geçmeyi ve ürün ambalajlarımızı tamamen sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyoruz. 2023 itibarıyla küçük ev aletleri üretimimizde %77 oranında yenilenebilir enerji kullanıyoruz ve bu sayede doğaya yaklaşık 35.410 ton sera gazı emisyonunun salınımını önledik. Ayrıca, mağazalarımızda pilot enerji tasarrufu projelerini devreye aldık ve bu projelerle enerji tüketimini azaltarak sürdürülebilir bir enerji yönetimi sağlamayı amaçlıyoruz. Ürün kutularımızda boşluk doldurma malzemesi olarak naylon yerine kırpık kağıt kullanıyoruz ve koli bantlarımızda lif bazlı materyalleri tercih ederek çevresel etkimizi 2,4 kat azalttık. Container Store mağazalarımızda mobilyaları yeniden kullanıyor ve tüketimden kaynaklanan çevresel etkileri minimumda tutuyoruz. Toplumsal değer yaratmak adına UNICEF iş birliğiyle yürüttüğümüz “Paylaşacağımız Bir Gelecek Var” projesiyle 14.000’den fazla çocuğun eğitimine katkıda bulunduk.
Karaca, Reklamcılar Derneği tarafından bu yıl 36’ncısı düzenlenen Kristal Elma Ödülleri’nde tam 8 ödülün sahibi oldu. Siz bu ödüller hakkında neler söylemek istersiniz?
Karaca olarak, 36. Kristal Elma Ödülleri’nde 8 ödüle layık görülmüş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin en prestijli reklam ve yaratıcılık yarışmalarından biri olan Kristal Elma’da kazandığımız bu ödüller, markamızın yenilikçi yaklaşımı ve müşteri odaklı projelerinin sektördeki yeri ve başarısını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu başarılar, Karaca’nın sektördeki konumunu güçlendirirken, yaratıcılığa ve müşteri odaklı inovasyona olan bağlılığımızın somut bir göstergesi oldu. Kristal Elma’da kazandığımız bu ödüller, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza güven verirken, Karaca ekibi için de bir motivasyon kaynağı olmayı sürdürüyor.