“Horeca Sektörünün En Kilit Noktası Mutfak”

“Horeca Sektörünün En Kilit Noktası Mutfak”

Genç ve hızla büyüyen ekibiyle iç mimari, ürün tasarımı, çalışma ortamları, mağazalar ve yiyecek-içecek deneyimleri üzerine projeler üretmekte olan Urbanjobs, Horeca sektöründe ilham verici çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Urbanjobs Kurucusu ve Baş Tasarımcı Murat Dede Horeca Mailing Gazete için hem sektörün kısa bir değerlendirmesini yaptı hem de yeni çalışmalarından bahsetti.

Sizi ve iç mimarlık ofisinizi biraz tanıyabilir miyiz? Daha çok nasıl projelere odaklanıyorsunuz?

Ben iç mimarlık lisansımın üzerine, La Sapienza di Roma’da sergileme ve kamusal alan tasarımı üzerine yüksek lisansımı yaptım. 2017 yılında Urbanjobs kuruldu. Kentli yaşam stilinin bir parçası olmayı ve kent yaşamına dair tasarımlar oluşturmayı hedefleyen Urbanjobs, bugün 5.yılını bitirirken İstanbul’un kendi alanındaki en popüler stüdyolarından biri haline geldi. Bunda tabii ki, portfolyomuzda yeme içme mekânlarının çokça olmasının büyük etkisi vardır çünkü yeme içme, mekânları göz önündeki ve herkesin uğradığı mekânlar. Ağırlıklı olarak yeme içme projeleri dışında, mağaza, ofis, konaklama projeleri de yer alıyor. Şu an Nef Reserve Yalıkavak’ta Kulüp Kızılburun projesinden, Beymen için “henüz” gizli olan bir projeye, Kolektif House’dan İstanbul’un en gözde mekânlarından Momo’ya kadar birçok tanıdık markanın çok farklı ölçeklerde ve çok farklı fonksiyonlarda mekânlarını Urbanjobs tasarlıyor.

Horeca sektörü sürekli değişim içerisinde olan ve kendini yenileyen dinamik bir sektör. Bu bağlamda mimarideki yeni trend ve konseptler hakkında ne söylemek istersiniz veya nasıl değerlendirirsiniz?

Horeca sektörünün kendini yenilemesi çok doğal çünkü doğrudan insanla iletişim ve etkileşim halinde bir sektör. İnsan değişir, toplum değişir, kararlar, beğeniler, hazlar değişir. Bu değişim de haliyle ona hizmet veren tüm sektörlerin değişime ayak uydurmasını gerektirir. Hatta o kadar ki, proaktif davranarak bu değişimleri önceden sezinleyenler ve uygulayanlar değişime yön verir. Ben hiçbir zaman konseptlere inanmadım fakat hayat stilinin değişmesi tabii ki mimariyi ve tasarımı da etkiliyor. Özetle; bir değişim var, fakat bu değişim insan devinimi ve yaşama biçimiyle ilgili ve insana bağlı olarak anlık ve sürekli deviniyor.

Karar verilecek konsept için mimar ve yatırımcı arasındaki süreç nasıl ilerliyor?

İşveren aklında bir projeyle geliyor, kimi zaman yeri bulmuş oluyor, eğer güven ilişkisi geliştiyse bizimle beraber bulmayı tercih ediyor. Zaten yıllar içinde bu ilişki gelişiyor. Söz gelimi bize gelen işverenlerin, tuttukları veya tutmak istedikleri yerin doğru olduğuna inanmıyorsak açık açık söylüyoruz. Lokasyon konusunda yanlış bir karar alınmaması konusunda ilk olarak işverenin lehine bir yönlendirme yapıyoruz. Yani biz o işi yapmak için kendisini maddi olarak tehlikeye atmamaya özen gösteriyoruz. İkincisi, başarısız bir proje de başarılı bir proje de Urbanjobs’ın sorumluluğunda oluyor. Biz de yanlış bir lokasyon veya konsept sebebiyle bir mekanın kapanmasını veya iyi işletilememesini istemeyiz. Bizim prestijimiz açısından da olumsuz bir tablo oluşturabilir. Bu sebeple bu konulara çok hassas yaklaşıyoruz. Eğer işveren konseptini, hedef kitlesini, bütçesini, yaptığı işi, lokasyonunu iyi biliyorsa ve eminse, bizim işimiz de rahatlıyor çünkü tasarımımız direkt olarak o hedef doğrultusunda şekilleniyor. Yine de bazı durumlarda konseptin beraber geliştirildiği oluyor. İşverenin yapmak istediği şeye yalnızca mimari olarak yaklaşmak zaten doğru değil. Kendisini anladıktan sonra o hayalin nasıl olabileceğiyle ilgili yönlendirmeler yapmayı uygun görüyoruz. Aslında çok anlatılabilecek değil de yaşanacak süreçler, her bir işverende her proje süreci bu anlamda farklı yürüyor. Mekânın formundan ele alıp, insanların dokundukları yüzeyler, yüzeylerin sesleri, kokuları, üstelik mekânın tüm hissiyatı, müziği, ışığı, rüzgârı ve buna benzer her şeyi düşünerek tasarım yapıyor oluyoruz.

Planlanan işletme için “Endüstriyel mutfak” tasarımı nasıl yapılandırılıyor? Mutfak tasarımlarında şeflerle veya endüstriyel mutfak firmaları ile işbirliği yapıyor musunuz?

Biz şeflerle çok çalışıyor ve çalışmaktan da çok keyif alıyoruz. Menüye hâkim olmaya çalışıyoruz, varsa tadımları yapıyoruz. Burası işin sofistike ve mekanı oluştururken önemli bir adımı fakat biraz daha soyut bir kısmı. İşin ikinci kısmı ise tamamen teknik; mutfak layoutu ve istasyonların şeması. Biz ihtiyaç olunan tüm mutfak cihazlarını şefle oturup konuşuyoruz. Cihazların ve istasyonların birbiriyle olan ilişkisini değerlendiriyoruz, kimi zaman mock up yapıyoruz, çoğunlukla yapılacak olan yemeklerin hangi işlemlerden geçtiğini, marinasyonundan tutun da pişirme ve servisine kadar olan tüm sürecini öğreniyoruz. Tasarım aşamasında şefler ile doğru bir iletişim kurmak ve birlikte çalışabilmek son derece önemli çünkü bu çalışmaların sonucu olarak doğru işleyen bir mutfak kaliyeti ve sürdürülebilirliği beraberinde getiriyor. Horeca sektörünün görünmeyen fakat en kilit noktası mutfak diyebilirim.

Horeca sektörüne yönelik son dönemde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz ve gelecek planlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Şu anda çok büyük keyif aldığımız projemiz, Nef Reserve Yalıkavak’taki Kulüp Kızılburun projesi. Çok enteresan ve heyecan verici bir konsept var. Kot kot denize ulaşan büyüleyici atmosferin mimarisi Ahmet Alataş’a ait. 50 kadar daire, binlerce metrekarelik sosyal alanlar, havuzlar, deniz kıyısı yaşam alanları, barlar, restoranlar içeren bir proje. Bunun haricinde gizli olmayan projelerimizden biri Momo. Yakında açılacak olan Contemporary İstanbul içerisinde de bir pop up tasarlıyoruz.

www.urbanjobs.istanbul