İhtiyaçlara Cevap Veriyoruz

İhtiyaçlara Cevap Veriyoruz

Ünal: “OPS Concept Olarak İhtiyaçlara Cevap Veriyor Olacağız”

Horeca sektöründe birçok farklı ve dikkat çekici çalışmayla öne çıkan OPS Concept, yurtiçi ve yurtdışındaki projeleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. OPS Concept’in kurucusu Mimar Gizem Akkaya Ünal ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

2006 yılında Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun olan Gizem Akkaya Ünal, sonrasında dört yıl Milano’da çeşitli mimarlık ve tasarım bürolarında yardımcı tasarımcı olarak görev almış. Aynı zamanda İtalya kırsallarında büyük restorasyon projelerinde de bizzat sahada görev aldığını belirten başarılı mimar, 2010 yılında bir proje görüşmesi için İstanbul’a geri dönmüş. Bu sırada ilk şirketini kuran Ünal, 2013 yılına kadar aktif olarak bireysel projelerini devam ettirmiş. Ünal, sürecin şöyle devam ettiğini ifade ediyor, “2013’te ortaklı bir yapı olarak Tamirhane tasarım ofisini o dönem birlikte proje yaptığım ekip arkadaşlarımla kurduk. Ortaklarımla çeşitli projeleri birlikte yürüttükten sonra 2017 yılında yoluma OPS Concept adı altında, bireysel olarak devam etmeye karar verdim. Şu anda Nişantaşı’nda yeni nesil perspektif sunan, genç ve çok dinamik, alanında deneyimli ve yaratıcı bir ekiple çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

Ünal: “En Güzel Hatıralarımızın Kayıt Altına Alındığı Mekânlar Horeca Sektöründe Gerçekleşir”

Ünal, “Konaklama ve yeme-içme sektörü hizmet alanında rekabetin arttığı son 15 yıllık dönemde sosyalleşme biçimleri yeni bir form kazandı. Sektörün yaratıcı konseptler ile aldığı ivme sonucu çeşitlilik, yenilenme ve stil alanında iç mimari projelerin önünü açmış bulunmaktadır. Artık ihtiyaç gidermek için değil, tamamen deneyim ve mekân algısı odaklı, duygusal bir bağ kurduğumuz alanlar yaratıyoruz” diyerek şöyle devam ediyor “Üçüncü nesil kahve zincirleri, co-working kafeler, zincir markalar, konsept mutfaklar, yeni nesil meyhaneler, dünya mutfakları, multi-store kafeteryalar, butik, niş oteller ve yepyeni inovasyonlarla insanlık tarihi boyunca birleşme yeri olan sofra kültürünü çok boyutlu olarak ele almaktadır. En güzel hatıralarımızın kayıt altına alındığı mekânların Horeca sektöründe gerçekleştiğini de unutmamak gerekir. “

OPS Concept olarak yurtiçi ve yurtdışında imza attıkları projelerden bahseden Gizem Akkaya Ünal, “Büyükdere İskelesi, Sofa Hotel, Donizetti, Swiss, Federal, İbis Style vb. projelerden sonra şu anda Swiss Tashkent ve Raffles İstanbul Kaftan restoran ofisimizde ele aldığımız aktif projelerimizden. Tashkent kültüründe Swiss marka DNA’sını ve global kriterleri lokal estetikle harmanlayıp melezlerken, Kaftan restoranda otantik Türk mutfağının global lüks ile kavuştuğu, yöresel lezzet deneyimini renk ve desenlerle damak tadınıza eşlik edecek şekilde, görsel bir doygunlukla, uyum içinde yaşanabilir kılmayı hedefliyoruz” dedi.

Hafızlarda Kalmak ve İz Bırakmak Hedefleniyor

“OPS Concept olarak bizler için her yeni projenin heyecanı yaratıcı alan açarken, dinamizmi sürükleyici bir serüven. Şu anda ofisimiz 4 ana proje başlığında ilerlemektedir. Ofis ve çalışma alanları, otel ve restoranlar, klinik ve muayenehaneler, özel konut projeleri olarak gruplanmaktadır. Ofis alanları tasarlamak, günün 8-10 saatini verimli geçirmek isteyen insanların mutlu olacağı mekanlar yaratmak, kişi odaklı empatinin temelinde projelere olanak veriyor. Sağlık turizminin ülkemizdeki yatırım ve genişleme alanı doktor – danışan ilişkisinin en güven ve konfor veren halini projelere taşımamızı sağlıyor. Bu ve bunun gibi deneyimlerin yeni yatırımcılarla ve yeni kültürlerle buluşmasını umuyoruz” diyerek gelecekte imza atmak istedikleri projelere değinen Ünal, “Hizmet sektöründe deneyimi olan yatırımcılarla buluşarak proje çeşitliliklerimizi arttırmayı amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.

Ünal, tasarlanılan mekanlarda onu ve ekibini motive eden şeyler hakkında ise şunları söyledi, “Bizim en temel motivasyonumuz kendi kozasından çıkan ve hayata karışan kişilerin en güzel anlarında hafızalarında kalmak, an içerisinde bir iz bırakmak. Odağımızdaki konu ve kişiler ne olursa olsun kuşatıldığımız mekân bize derinlik verecektir. Frekans olarak iç mimarinin duygusal etkileri en derin motivasyonumuz. Temelde buradan köklense de projemizde mimari kriterler, işletmenin hedefi, uygulama kriterleri, üretilebilirlik, doğaya saygılı kaynak ve malzeme tüketimi gibi sorumlulukların totalini kapsayan bir hedef rotayı takip etmekteyiz.”

Doğa ile Buluşma Gerçekleşecek

Ünal, “Mekânda lüks ve ayrıcalık deneyimi eskiden belirli bir kalite algısına sıkışmış ve kendi içinde tekrara düşmüş, muhafazakâr bir tavırla tariflenmekteydi. Geleneksel bir bakış açısından çıktık. Çağdaş tasarım ve mimari algı yeni malzeme, renk ve çeşitlilik ile 7/24 ve 4 mevsim yaşanılan alanlarda kalite tarifini güncelledi. Erişilebilir olmak daha mühim hale geldi. Bir mekân artık etkinliklere ev sahipliği yaparken, günün her döngüsüne uygun yaşam deneyimi sağlamayı amaçlıyor. Bir otel lobisinin artık mesafeli ve soğuk bir boşluk yerine, kaliteli zaman geçirilebilir ve çalışılabilir yaşam alanı konsepti sunması temel prensip haline geldi. Yepyeni bir çağ başladı ve yeni jenerasyon yepyeni tarifler yapmaya devam ederken OPS Concept olarak bizlerde güncellenerek bu ihtiyaçlara cevap veriyor olacağız” diyerek Horeca sektörü mimarisin değişimini de değerlendirdi.

Son olarak sanattan ilham alan ve yaşam ve sağlık, ruhsal şifa turizmleri, kampçılık, küçük ev, toplanma-paylaşma, dikey tarım gibi gibi doğayla insanı birleştiren projelerin temel ihtiyaç haline geleceğini düşündüğünü ifade eden Gizem Akkaya Ünal şunu da ekliyor, “Mega kentler, dijital çağ ve teknoloji yükseldikçe, insani ölçekte doğa ile buluştuğumuz ve doğal halimizi keşfettiğimiz alanlar da bir o kadar yükselip vazgeçilmez olacaktır.”

www.opsconcept.com