İşletmelerin Kurumsallaşmasına Destek Veriyoruz

İşletmelerin Kurumsallaşmasına Destek Veriyoruz

Dekante marka kurucusu Bahar Güngör ile işletmelerin kurumsallaşma süreçleri ve sektöre sundukları hizmetler hakkında konuştuk.

Röportajımıza başlamadan önce biraz kendinizden ve Dekante markasının yolculuğundan kısaca bahsedebilir misiniz?

Sanatçı bir anne babanın çocuğu olarak İzmir’de doğdum. Çok ilginç gelecek ama büyüyünce ne olmak istiyorsun sorusuna garson olmak isitiyorum diyen bir çocuktum. Lise son sınıfa giderken babam turizm sekötörünün ne kadar zor ve yıpratıcı olduğunu göstermek için beni arkadaşının işlettiği bir beach club’a stajyer olarak yönlendirdi. Ailem bu yorucu ve yıpratıcı deneyimin benim gözümü korkutacağını düşünürken aksi oldu ve benim içimdeki istek daha da büyüyerek tutkuya dönüştü. O yazın ardından üniversitede turizm okumaya karar vermiştim. Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm Otelcilik bölümünü kazandım ve 4 yılın sonunda başarıyla mezun oldum. Üniversiteden mezun olduktan sonra Tivoli Üniversitesi’nde (İtalya) şarap üreticiliği okudum. Türkiye’ye döndüğümde birçok şarap firmasına çalışmak için başvuru yaptım ancak hiçbirinde çalışma fırsatı bulamadım. 2007 Eylül ayında Mövenpick zincirine girip İzmir şubede çalışmaya başladım. Mövenpick gibi bir zincirde çalışmak bana bir sürü ülke ve açılış tecrübesi kattı. Bu tecrübelere, şarap bilgim ile diğer yöneticilik becerilerimi ekleyerek 2013 yılında kendi şirketim olan Dekante Gastronomiyi kurdum. Latince’de şarabın tortularından arınması işlemine verilen ad olan “Dekante” aynı zamanda iyi yönlerini ortaya çıkarmak demek. Biz de gerek şirketlerin gerekse kişilerin hedeflerine en sağlıklı şekilde ulaşmaları için arınmaları ve güçlü yönlerini ortaya çıkartmaları gerektiğine inanıyoruz. Buna paralel olarak da 11 yıldır otellere, yiyecek içecek işletmelerine ve şaraphanelere danışmanlık veriyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar Mauritus’da Miami, Bakü, ve Kıbrıs’da danışmanlıklarımız ve ortaklıklarımız oldu. Bizleri en çok mutlu eden işlerin başında, Türk kültürünü ve lezzetlerimizi başka ülkelere taşımak oluyor.

Yiyecek ve içecek sektöründeki markalara mutfak projelendirme, menü ve reçete belirleme, kokteyl menü ve reçetelendirme danışmanlığı sunduğunuzu görüyoruz. Bu alandaki çalışmalarınızı, HM Gazete okuyucularımız için detaylandırabilir misiniz?

Biz Dekante olarak, işletmenin kurumsallaşma süreçlerine destek verip, reçetelendirme çalışmaları, sürdürülebilir menü, personel gibi alanlarda destek veriyoruz ve bunun yanı sıra otel, restoran ve şaraphane kurulumu, markalandırma süreci, şarap yapımında da var olan bir firmayız. Kurulumlarından sonra misyon ve vizyonlarının devam etmesi için denetimler, iyileştirmeler ve yenilikleri takip ederek planlamalar yapıyoruz. Doğru takım arkadaşları ile de uygulamaya geçiyoruz ve sürdürülebilirlik ilk hedefimiz oluyor.

İşletmeler için günümüzde en zor konulardan biri Operasyon ve Personel konusudur. Bu konuda danışmanlık verdiğiniz Horeca işletmelerine ne tür tavsiyelerde bulunuyorsunuz?

Günümüzde sürdürebilir takım arkadaşları bulmak çok zor. Özellikle bizim sektörde üniversiteden mezun olan arkadaşlar, ara kademeleri hızlı atlayıp başka pozisyonlarda çalışmak istiyor. Bizim sektörde inanılmaz bir göç var ve alaylı dediğimiz kadro da çok azaldı diyebiliriz. İnanın tavsiye ilk kendime vermem lazım ama ülkenin ekonomik durumundan tutun, misafir portföyüne ve veya dernekleşmeye kadar çok uzun uzun konuşulabilecek bir konu olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’nin önemli Horeca alanlarına Konsept Danışmanlık hizmeti sunuyorsunuz. Misafir deneyimini en üst seviyeye çıkartmak adına bu alanda yaptığınız çalışmaları HM Gazete okuyucularımız için anlatabilir misiniz?

Başta da söylediğim Mövenpick otel zinciri benim için okul gibiydi. Onların felsefesi, Dekante Gastronomi’nin ve takım arkadaşlarımın da felsefesi oldu: “Uğurladığımız her misafir gülerek ayrılmalı”. Tabii ki bunu biraz kendi kültürümüze uygun hale getirmiş olabilirim. Ülkece bizim gençlerimizde ağırlamak var ve bu sektörde bu kadar başarılı olmamızı da buna bağlıyorum. Gülmenin bulaşıcı olduğuna inanıyorum, bilgili ekibi de eklersek üst düzey bir hizmet deneyimi ile mutlu misafir deneyimi ortaya çıkıyor. İlk hedefimiz her zaman bilgili bir ekip ile mutlu bir uğurlama oluyor.

Son olarak, Horeca sektöründe son dönem gerçekleştirdiğiniz diğer projeleriniz ve Dekante’nin özellikle Horeca sektöründeki gelecek planlarından bahsedebilir misiniz?

Şu an danışmanlık verdiğimiz restoranlar, oteller ve şaraphaneler var ama biraz hayallerimizden bahsetmek istiyorum. Ülkemizde iyi servis sunan takım arkadaşları yetiştirmek çok isterim. Az önce de konuştuğumuz kalifiye takım arkadaşı konusunda sektör zorlanıyor. En iyi yaptığımız şeyi yani ağırlamayı, bilgilerimi paylaşmayı ve bu sektörü seven takım arkadaşları yetiştirmeyi çok isteriz. Bu sebeple eğitim alanında Dekante Akademi kurma hayalimiz var. Tüm hizmet sektörüne takım arkadaşları uygulamalı eğitim yapılabilecek bir alan hazırlamak istiyoruz. Bunun için bazı temel adımları atmaya da başladık, çok bilgili ve tecrübeli mini bir kadro kurduk. Danışmanlık verdiğimiz restoranların başarıları bizleri mutlu ettiği gibi yurt dışında da ülkemizi ve kültürümüzü en iyi şekilde temsil etmeyi ve sürdürmeyi çok istiyoruz. Tüm bunların yanı sıra gerçekleştirmek istediğimiz bir diğer projemiz ise birkaç yıldır alıştığımız ama devamını da istediğimiz Emrak Bayrak ile birçok ödül alan şaraplar üretmek.

https://www.dekante.com.tr