Horeca’ya Yerli Somon, Dünyaya Salyangoz

Horeca’ya Yerli Somon, Dünyaya Salyangoz

Kocaman Balıkçılık Murahhas Azası Osman Kocaman, Kyokuyo ile olan ortaklık sürecinden ihracat pazarlarına, Horeca’ya sundukları ürünlerden Türk somonunun dünya çapındaki yükselişine kadar pek çok başlıkta sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle sizi ve üçüncü kuşak temsilcisi olduğunuz Kocaman Balıkçılık’ı kısaca tanıyabilir miyiz? Şirketinizin kuruluş hikâyesinden ve bugüne kadar kat ettiği yoldan bahseder misiniz?

Cumhuriyetle yaşıt bir marka olarak 1922’den bu yana Türkiye’nin su ürünleri sektöründeki köklü şirketlerinden biri olarak faaliyet göstermekteyiz. Kocaman Balıkçılık olarak 1922 senesinde dede Osman Kocaman’ın balık ticaretine başlaması kuruluş kabul etmekteyiz. Dört kuşaktır balıkçılıkla uğraşmaktayız. Kocaman ailesinin liderliğinde büyüyen şirketimizin, hem iç pazarda güçlü bir konumda yer aldığını hem de ihracattaki konumunun bizi mutlu ettiğini söyleyebiliriz. Bugün 30’un üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştirmekteyiz, geçtiğimiz sene Japonya merkezli Tokyo Borsası’na kote olan ve dünya genelinde 20’den fazla ülkede şirketi bulunan Kyokuyo ortaklığıyla birlikte stratejik bir değişim sürecine girdik ve odağımızı daha çok iç pazara yönlendirdik. Bu süreçte, 2026 yılından itibaren ihracat pazarlarında tekrar daha güçlü bir varlık göstermeyi hedefliyoruz.

Aynı zamanda, sadece ekonomik büyümeyi değil, toplumsal faydayı da gözetiyoruz, bu bağlamda kadın istihdamını artırmak, yerel kaynakları ekonomiye kazandırmak ve sağlıklı, doğal protein kaynaklarını toplumla buluşturmak en öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. (%70 kadın- %30 erkek çalışan oranı)

Kocaman Balıkçılık olarak Horeca sektörüne sunduğunuz ürün ve hizmetler hakkında bilgi verebilir misiniz? Otel, restoran ve catering işletmeleriyle nasıl bir iş modeli geliştiriyorsunuz?

Yerel pazara; karides, kalamar, Türk somonu füme, lakerda, iç midye, kabuklu midye, deniz ürünleri salatası, jumbo karides söğüş, Marmara karides söğüş, marine hamsi, vongole, akivades ürünlerimizi tüketicilerimizin beğenisine sunmaktayız.


Özellikle yaz aylarında Akdeniz ve Ege bölgesindeki horeca pazarına (otel, restoran ve catering) hizmet vermekteyiz.

Horeca sektörü için deniz ürünlerinde tazelik ve kalite büyük önem taşıyor. Horeca sektöründe tedariki nasıl sağlıyorsunuz?

Kocaman Balıkçılık olarak yalnızca taze ürünleri işleme prensibiyle çalışıyor ve modern tesislerimizde kaliteyi önceliklendirerek, tüketicilerine daima sağlıklı, güvenilir ve lezzetli ürünler sunuyoruz. Yüz yıla yakın sektörel geçmişimiz ve pazardaki bilinirliğimizle ülkemiz deniz ve su kaynaklarından elde edilen ürünlere en kısa yoldan ulaşıyoruz, ürünleri tesislerimize hızla ulaştırarak işleme tabi tutuyoruz. Böylece av sahasından yeni çıkan ürünler, henüz taze iken işlenerek Kocaman ambalajına girmiş oluyor. Hammadde temininden, son ürünün müşteriye ulaşmasına kadar geçen tüm aşamalarda, gıda güvenliği, yasallığı, kalitesine ve sürekli iyileştirilmesine özel bir önem vermekteyiz.

Çiftlik balıkçılığı ve doğal balıkçılık arasındaki temel farklar nelerdir? Siz maliyetler ve ülke şartları göz önünde bulundurulduğunda hangisini tercih ediyorsunuz?

Bu soruya ödüllü ürünümüz olan Türk Somonu Füme ürünümüz özelinde yanıt verebiliriz. Çiftlik balıkçılığını tecrübe ettiğimiz ürünümüz Türk Somonu Füme ürünümüzdür. Bu ürün 2025 senesinde de dünyanın en saygın lezzet değerlendirme kuruluşlarından biri olan International Taste Institute tarafından en yüksek derece olan 3 Yıldızlı Üstün Lezzet Ödülü ile ödüllendirildi ve 3 kez üst üste 3 yıldızla onurlandırılmış oldu.

Kocaman Balıkçılık olarak Manyas Barajı’ndaki üç farklı bölgede – Kocaman-1, Kocaman-2 ve Kocaman-3 – toplam 1300 ton yetiştiricilik kapasitesine sahibiz. Ekim, kasım ve aralık aylarında baraj suyunun sıcaklığının düşmesiyle birlikte somon adaylarını baraja taşımaktayız, haziran ayında suyun ısınmaya başlamasıyla hasat sürecine geçiyoruz. Hasat bittikten sonra hasat edilen ürünler işlenmek üzere Bandırma’daki fabrikamıza taşınıyor.

Üretilen somonlar, büyük ölçüde kendi Türk Somonu Füme ürünümüzde değerlendiriliyor. Ancak 2025 itibarıyla ilk kez Japon ortağımız Kyokuyo için de özel üretim gerçekleştirdik. Yıllara ve üretim planlarına göre değişiklik göstermekle birlikte, üretimin yaklaşık %50’si iç pazara, %50’si ise ihracata yönlendiriliyor.

Burada dikkat çekmek istediğimiz bir diğer konu da Türk somonunun avantajları ve bilimsel gerçekler Türk somonunun besin değerleri üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, bu ürünün Norveç somonuna göre birçok açıdan daha üstün olduğunu ortaya koyuyor.

Analizler, Türk somonunun ham protein oranının %19,04, Norveç somonunun ise %6,30 olduğunu gösteriyor. Ayrıca Türk somonunun toplam omega-3 oranı %12,96 iken, Norveç somonunun %11,46 seviyesinde kalıyor. Omega-3/omega-6 oranında da Türk somonu (%0,54) önde yer alırken, Norveç somonu (%0,48) geride kalıyor.

Yine toplam PUFA ve EPA+DHA değerleri açısından da Türk somonu daha yüksek bir seviyede bulunuyor. Norveç somonunun global pazarda daha fazla tanıtım ve iletişim çalışmalarıyla öne çıkması, Türk somonunun ise bu güçlü besin değerlerini daha
fazla kişiye ulaştıracak tanıtım faaliyetleriyle desteklenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Kocaman Balıkçılık olarak bu alandaki farkı kapatarak, Türk somonunun yüksek besin değerlerini ve kalitesini daha geniş kitlelere tanıtmayı ve global pazarda hak ettiği konuma taşımayı hedefliyoruz.


Kocaman Balıkçılık olarak deniz ürünlerinin yanı sıra kurbağa bacağı ve salyangoz gibi Türkiye’de nispeten daha niş kabul edilen ürünleri de portföyünüzde bulunduruyorsunuz. Bu özel ürün gruplarına yönelmenizin sebebi nedir? Türkiye’de bu ürünlere Horeca sektöründen nasıl bir talep geliyor?

1981 senesinden beri aktif olarak ihracat yapmaktayız. Salyangoz, kurbağa bacağı gibi Türkiye’de avlanabilen ancak tüketimi olmayan ürünleri de portföyümüzde bulundurma
sebebimiz bu ürünlerin Avrupa’da talebinin farkında oluşumuz ve ihracat kanalıyla o pazarlarda da aktif olabilmemizdir. Horeca sektöründe de belirli bir talep olsa da ağırlıklı olarak sektörel bilinirliğe sahip olup ve az üretici tarafından üretilen bu ürünler ihracat ürün grubumuzda yer almaktadır.

Kocaman Balıkçılık olarak ürünlerimizi ihracat ve yerel pazar ürünleri olarak kategorize edebiliriz. İhracat ürünleri; tatlı su gümüş balığı, deniz hıyarı, kurbağa bacağı, tereyağlı salyangoz, deniz salyangozu, tatlı su ıstakozu, deniz fasulyesi. Bu ürünler yerel kaynaklardan hasat edilmekte ve uluslararası standartlara uygun olarak işlenerek yurtdışı pazarlarının ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Kocaman Balıkçılık olarak ihracat faaliyetleriniz ve yurt dışı pazarlardaki varlığınızdan bahsedebilir misiniz? Önümüzdeki dönemde ne gibi yatırım planlarınız var?

Kocaman Balıkçılık olarak, Kyokuyo ile gerçekleştirdiği stratejik ortaklık kararıyla küresel balıkçılıktaki hacmimizi daha da büyütmeyi hedeflemekteyiz. Yaklaşık 40 yıldır Avrupa pazarındayız ve 30’un üzerinde ülkeye ihracat yapmaktayız. KyoKuyo’nun Kocaman’a ortak olması ile birlikte ihracattan çok iç pazara odaklanacağız. 2023’ten 2024’e hedeflediğimiz büyüme gerçekleşti. 2025 yılında en büyük yatırımımız sushi alanında olacak. Türkiye’de 35 milyon dolarlık bir hacme sahip olan sushi pazarın büyüme potansiyeli çok yüksek, bu etkiyle birlikte bu yıl içerisinde yüzde 15’lik bir büyümeyi hedefliyoruz. Özellikle tüketime hazır gıdalarda bu hedefi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Bu hedeflerimizden biri ortaklarımızın tesislerinden ithal ettiğimiz orijinal Japon reçetesiyle hazırlanmış donmuş sushileri Bandırma’daki tesislerimizde önce taze sushi üretmeyi planladık ve yatırımlara başlıyoruz. Türkiye’de üretime başladıktan sonra Ortadoğu, Rusya ve Avrupa’ya sushi ihraç etmeyi planlıyoruz. Gerek iç pazar gerekse de AB için ihracat üssü olarak Türkiye’yi kullanmayı planlıyoruz. 2026 yılından sonra ise yeniden ihracata yönelmeyi planlıyoruz.

www.kocamanfish.com.tr